17 Eylül 2008 Çarşamba

Tanrıların oturduğu dağ: Olimpos

Yunanistan'ın en yüksek dağı olan Olimpos dağı, Yunan mitolojisinde tanrıların oturduğu dağdır. Tanrıların kralı Zeus'un meskeni olan Olimpos, Zeus dışında, Yunan mitolojisinin 12 büyük tanrısının evidir. Bu 12 büyük tanrıya, diğer ufak tanrılardan ayırmak için, "Olimpiyan" (Olympian) veya "Olimposlu tanrılar" da denir.Olimpos'da sürekli olarak yaşayan ve her kaynakta Olimpiyan olarak geçen 10 tanrı vardır bunlar: Zeus, Hera, Poseidon, Ares, Hermes, Hephaistos, Afrodit, Apollo, Athena, Artemis'tir.

Bunların dışında, 12'lik Olimpiyan tanrılarından zaman zaman sayılan, zaman zamansa sayılmayan, ve sürekli olarak Olimpos'da bulunmayan 4 tanrı vardır: Hades, Demeter, Dionysos, Hestia. Hestia Olimpos'daki yerini Dionysos'a bırakarak insanlar arasında yaşamaya başlamıştır. Yer altı ve ahiretin tanrısı olan Hades ise, Çoğu zaman Olimpiyan sayılmasına karşın genelde yer altında yaşadığı için sürekli Olimpos'da yaşamaz. Demeter'in kızı olan Persephone da 6 ay yer altı dünyasında kocası Hades ile yaşar, 6 ay ise Olimpos'da diğer tanrılar ve Demeter'le yaşar.

Olimpiyan olarak adladırılabilen bu 14 tanrıyı görevleriyle beraber sıralarsak:Zeus; tanrıların kralı, en büyük tanrı, Olimpos'un ve tanrılar da dahil olmak üzere her şeyin yöneticisi. Hera; Zeus'un karısı, evliliğin tanrıçası. Poseidon; Okyanusların, denizler aleminin tanrısı. Zeus'dan sonra gelen 2 büyük tanrıdan biri (diğeri Hades).

Hades; Yer altının ve ahiretin tanrısı, ölen insanların ruhlarıyla o ilgilenir, Zeus'dan sonraki en büyük 2 tanrıdandır (diğeri Poseidon). Athena; Zekâ, sanat, eğitim ve savaş tanrıçası.


Ares; Savaş ve kahramanların tanrısı. Hephaistos; Ateşin ve demirciliğin tanrısı. Tanrıların demircisidir. Apollo; Müzik, sağlık ve şifa tanrısı. Artemis; Avcılığın ve hayvanların tanrıçası. Hermes; Hırsızların ve yolcuların tanrısı. Afrodit; Aşkın, cinselliğin ve fiziki güzelliğin tanrıçası. Hestia; Evin, ailenin ve ocağın tanrıçası. Demeter; Doğanın, tarımın ve bereketin tanrıçası. Dionisos; Sarhoşluğun ve şarabın tanrısı.


YUNAN ADALARINDA KLASİK DENİZ TATİLİ YERİNE TIRMANIŞI TERCİH EDENLER İÇİN REHBER:

Olimpos Dağları'na tırmanmak için ilk ulaşılması gereken şehir Selanik.Selanik'e İstanbul'dan ulaşmanın alternatifi bol.Her gün İstanbul'dan Varan, Ulusoy ve Metro şirketleri Selanik'e seferler düzenliyor.İstanbul Selanik arası gidiş geliş fiyat 145 YTL.Metro Europa: 0212 658 10 50-51-53-İstanbul-Selanik arası yol otobüsle 10 saat. Uçakla 1.5 saat.Otobüs 4 saatte İpsala sınır kapısına ulaşıyor.Bir saat süren her iki gümrükteki işlemlerden sonra Gümülcine ve İskeçe'ye uğrayan otobüs 5 saat sonra Selanik'e ulaşıyor.


-Selanik son derece gelişmiş bir kıyı şehri. Sahili, İzmir Kordona çok benziyor.Selanik'teki konaklama, ortalama oteller için 50-70 Euro arası değişiyor. Deniz kenarına yatkın oteller bir hayli pahalı.


Selanik'te otobüs şirketinin son durağı Vardari Irinis Caddesi. Oradan 5 Euro tutan bir taksi yolculuğuyla "Macedonia Şehirlerarası Otobüs Terminaline" ulaşılıyor.-Macedonia'dan Olimpos Dağının eteğindeki son kasaba olan Litohoro'ya götürecek otobüse biniliyor. Otobüs Katerini üzerinden Litohoro'ya ulaşıyor.Selanik-Litohoro arası 1.5 saat ve otobüs ücreti 8 Euro.-Litohoro denize de kıyısı olan ancak merkezi Olimpos Dağına daha yakın kurulmuş sevimli bir Yunan kasabası. -Litohoro'daki otel fiyatları oldukça hesaplı. Ortalama bir otelde kahvaltı dahil 30 Euro'ya kalabiliyorsunuz.Hotel Mirto Tel: 003023 235 208 13


Litohoro'da Yunan mutfağının en lezzetli yemeklerinin yanı sıra Türk yemekleri bile bulmak mümkün. Ortalama fiyat 10-12 Euro arası.-Olimpos Dağları'nın başlangıç noktası 1100 metre yüksekliğindeki Prionia bölgesi. Buraya Litohoro'dan taksiyle ulaşılabiliyor. Taksi ücreti 23 Euro. Lithohoro-Prionia arası 20 dakika.Taksi tel: 003023 693 267 1481-Prionia 2100 metredeki dağ evine (Refuege A) ulaşmak için gerekli patikanın başlangıç noktası. 1000 metrelik patikada treking yapmak isteyen her yaştan insana rastlamak mümkün.-Prionia'dan ağaçlarla kaplı bir ormandan yapılan yürüyüş, 2100 metredeki Refuege A'ya kadar ortalama 3 saat sürüyor.-Refuege A, geniş bir vadinin tepesinde kurulmuş 90 yataklı muhteşem bir dağ evi. Refuege A, Ekim'den sonra kapalı.


Bunun için kışın gideceklerin çadır götürmesi şart. Yaz aylarında yiyecek taşıma sorunu yok. Dağ evinde üç öğün yemek veriliyor. Sıcaklıktan dolayı uyku tulumuna da gerek yok.Dağ evinin bir günlük ücreti 12 Euro.Her öğün yemek yaklaşık 6 Euro.Refuege A Telefon: 00 3023 5208 1899-Olimpos Dağlarının üç önemli zirvesi var. Mytikas (2918 metre), Scolio (2914 metre), Skala (2866 metre)-Sabah saat 6 civarında kalkan ekipler önce 2100 metrelik dağ evinden önce Skala zirvesine doğru tırmanışa geçiyor. Skala elinizi kayaya dokundurmadan sadece yürüyerek çıkılabilecek çok kolay bir zirve. 2866 metrelik Skala zirvesine ortalama 3 saatte ulaşılabiliyor.-Ana zirve Mytikas'a çıkmak için Skala zirvesinden geçmek şart. Skala zirvesinden bakıldığında Mytikas rotası rahatlıkla görülebiliyor.


-Skala zirvesinden Mytikas zirvesi sadece 1 saatlik mesafede. Yalnız bu rota bir yürüyüş rotası değil. Kaya yapısı Aladağlara benzeyen 3 + lık bir kaya tırmanışı rotası. Kaya tırmanışıyla ilgisi olmayanlar burada tedirginlik yaşayabilir.Her sene bu rotada birkaç kişi kayadan düşme sonucunda hayatını kaybediyor.


-Önce Skala zirvesinden 100 metrelik bir iniş yapılıyor. Sonra dik sayılabilecek bir kulvardan tırmanış yapılıyor. Dağın son 30 metresi 3 + kaya tırmanışı.-Zirvede metal bir Yunan bayrağı, zirve defterinin olduğu bir kutu ve bir olimpiyat bayrağı var.-İniş Mytikas'tan tekrar Skala zirvesine oradan da dağ evine 2 saatte yapılıyor.Dağ evinde biraz dinlendikten sonra Prionia'ya iniş yine 2 saat.

Barcelona: Açık hava müzesi

Son yıllarda çok popüler olan Barselona, müzeleri, binaları, dar sokakları ve yemekleriyle gerçekten görülmeye değer bir şehir. Madrid'den sonra İspanya'nın ikinci büyük şehri olan Barselona romantik bir hafta ya da ailece tatil geçirmek isteyenler için de ideal..

Barcelona'da en büyük kolaylık tüm şehrin yayan dolaşılabilmesi. Şehrin en önemli caddesi olan Passeig de Gracia'yı yukarıdan aşağıya doğru yürüdüğünüzde Barcelona'da görmek istediğiniz tüm binalar ve yerler önünüze çıkacaktır. Tarihi 2000 yıl geçmişe uzanan Barcelona, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nun yönetim merkeziydi. O dönemden kalan surları ise Gotik Semt'te görebilirsiniz. Barcelona'da o kadar görülecek şey varken insan nereden başlayacağı konusunda zorluk çekebilir. Her şeyi detayıyla görmek ve az yorulmak isteyenler için üstü açık iki katlı otobüsler tavsiye edilir. Ana kalkış noktası Plaça da Catalunya olan otobüsler mavi, kırmızı ve de yeşil olarak adlandırılmış üç ayrı güzergâhtan geçiyor. Bu sayede 20 avro karşılığında gün boyunca tüm Barselona'yı görebildiğiniz gibi istediğiniz müze ya da binanın önünde inip içini gezdikten sonra bir sonraki otobüse binip gezinize bıraktığınız yerden devam edebiliyorsunuz.

Barcelona deyince akla mutlaka Gaudi geliyor. Katalan sanat akımı Modernizm'in öncülerinden olan 1852 doğumlu Antoni Gaudi yaptığı eserlerle ne denli yaratıcı olduğunu ispatlıyor. En önemli eseri La Sagrada Familia Kilisesi'ni gördüğünüzde ise sanatçının mimaride bir çığır açtığını hemen hissediyorsunuz. Kilisenin kuzeyinde ise Gaudi'nin bir başka enteresan projesi olan Park Güell bulunuyor.

KUMSALDA KEYİF Kuzey bölgesinden aşağıya doğru indiğinizde karşınıza her iki tarafında geniş kaldırımları olan Passeig de Gracia çıkacaktır. Lüks butiklerin yanı sıra İspanyol markaları Zara ve Mango mağazalarının da bulunduğu bu caddenin zemini de Gaudi imzasını taşıyor. Caddenin biraz daha aşağısında ise 43 numarada Gaudi'den kişisel izler taşıyan Casa Batillo'yu göreceksiniz. Gracia'dan aşağıya doğru geldiğinizde ise Barselona'nın en hareketli meydanı olan Plaça da Catalunya'ya çıkarsınız. Hemen meydanın karşısında ise şehrin en eğlenceli caddesi olan La Rambla bulunuyor. Trafiğe açık olan bu caddenin ortası yayalara ayrılmış. Cadde boyunca kuşçular, çiçekçiler ve mim sanatçılarıyla karşılaşacaksınız. Özellikle çocukların hayretle izledikleri mim sanatçılarının birbirinden değişik kostümleri ve dekorları çok ilginç. La Rambla'nın ortalarında ilerlerken solda 'La Boqueria Market' adlı kapalı yemek pazarı karşınıza çıkacaktır. Her türlü gıdanın satıldığı pazarda tapas barları da bulunuyor. Meyvecilerin renkli reyonlarından taze kesilmiş egzotik meyveleri mutlaka deneyin. La Rambla'nın bitişinde ise deniz karşınıza çıkacak. Barceloneta adındaki bu bölge daracık sokaklardan oluşuyor. Bar ve restoranlarıyla ünlü bu mahalle, 1992 yılında Olimpiyat Oyunları için yeniden yapılandı. Kumsala geldiğinizde Platja Barceloneta'nın ahşap yürüyüş yollarında keyif yapabilirsiniz. Çocuklara koşmak ve top oynamak için ideal bir alan.


ÇOCUKLAR İÇİN... Barselona çocuklar için de ilginç bir şehir. Değişken mimari yapısı, kumsalı, müzeleri ve pandomimciler, her milletten çocukların sıkılmadan vakit geçirmesini sağlıyor. Barselona'da çocukların en çok hoşuna giden yerlerden biri de Avrupa'nın en büyük akvaryumu olarak bilinen L'Aquarium. Denizde yaşayan hemen hemen her çeşit canlının yer aldığı bu görkemli akvaryum, çocuklara deniz hayatının tüm ayrıntılarını sergiliyor. Çocuklar için ikinci bir alternatif ise hayvanat bahçesi. Doğal ortamıyla görülmeye değer olan hayvanat bahçesindeki gölde sandalla da dolaşabilirsiniz. Museu de la Cienca (Bilim Müzesi) çocuklara yönelik uygulamalı sergiler düzenliyor. Müzede üç-beş yaş arası çocuklar için özel bir bölüm bulunuyor. Çocukların sıkılmayacağı başka bir seçenek ise çikolata ile mumya müzeleri. Museu de la Xocolata'da çikolatadan yapılmış heykeller sergilenirken Museu de Cera'da ünlülerin gerçeğe yakın modelleri her zaman ilgiyle izleniyor.

Dünyanın Yeni Harikaları

TULAU EVLERİ-ÇİN: 12. ve 20. yüzyıllar arasında inşa edilen 46 evden oluşan, Çin’in Fuji bölgesinin güneybatısındaki 120 kilometrelik alana yayılan bu ev dizisi, her biri 800 kişiyi barındıracak şekilde inşa edilmiş.Ortak bir avluya bakan, az pencereli, tek girişli bu evlerin esas yapım amacı, bulunduğu alanı savunmak olarak belirlenmiş. Tüm bir kabileyi içine alabilen bu evler, adeta küçük birer şehir olarak ün salmış.


RHAETIAN DEMİRYOLU: İsviçre Alplerini arşınlayan iki tarihî demiryolu, bu bölgede buluşuyor. 1904’te açılan Albula hattı, 67 km boyunca uzanarak alanın kuzeybatısını kapsıyor. 61 kilometrelik Bernina geçişinde ise 13 tünel, 52 viyadük bulunuyor. Tren toplam 383 köprü, 84 tünel ve 196 viyadükten geçiyor.

SURTSEY ADASI - İZLANDA: İzlanda’nın güney kıyılarından 32 km uzaklıkta bulunan bu volkanik ada, 1963-1967 tarihleri arasında yaşanan patlamalarla oluşmuş. İnsan yaşamının bulunmadığı ada, bitkilerin ve hayvanların kendilerine nasıl bir yaşam alanı kurabileceğini kanıtlaması açısından da görülmeyi hak ediyor.


BAHAİ KUTSAL MEKANI- İSRAİL: Baha’i’nin güçlü hac geleneğini ve yoğun bir kutsallığı birleştiren bu mekânlarda, 26 bina, tarihî eserler ve alanlar bulunuyor. Bahá’u’lláh Türbesi ve Báb Mozolesi, yapıtlar arasında en çok göze çarpanları olarak kabul ediliyor. Bu mekânlarda, aynı zamanda konutlar, bahçeler, neoklasik modern yapılar ve bir de mezarlık bulunuyor.

AL- HİJR ARKEOLOJİ ALANI- SUUDİ ARABİSTAN: Al-Hijr, Suudi Arabistan’ın ilk kültür mirası olma özelliğini kazanan mekânı oldu. Alanda, MÖ 1. yüzyıldan kalma, iyi korunmuş, süslü cepheli mezarlıklar bulunuyor.

SAN MARİNO ŞEHİR MERKEZİ ve TİTANO DAĞI: Avrupa'nın en küçük devletlerinden biri olan San Marino'daki 55 hektarlık alana yayılan, Titano Dağı’nı da içine alan şehir merkezi, 13. yüzyıla kadar uzanan bir tarihe sahip. Şehir merkezinde tarihî surlar, geçitler ve mahzenlerin yanı sıra, 19. yüzyıldan kalma bir bazilika, 14 ve 16. yüzyıldan kalma rahibe manastırları ve 19. yüzyılda inşa edilmiş Palazzo Publico bulunuyor.

AHŞAP KİLİSELER- SLOVAKYA: Karpat Dağları’nın Slovakya tarafındaki ahşap kiliseler 2 Katolik, 3 Protestan ve 3 Yunan Ortodoks Kilisesi olarak 16. ve 18. yüzyıllar arasında inşa edilmiş. Yerel dinî mimarînin en önemli örneklerinin görülebildiği bu alanda, Latin ve Bizans kültürleri bir araya geliyor